İstanbul’un Sembolleri: Kız Kulesi

Erhan Kaya • Feb 07, 2022

Kız Kulesi, İstanbul’un en zarif simgelerinden birisidir. Tarihi MÖ 5.yy’a kadar uzanır. Yunanlılar tarafından İstanbul Boğazı’nın Üsküdar sahiline yakın bir noktaya inşa edilmiştir. Üsküdar’da, Roma İmparatorluğu’ndan kalma tek mimari eserdir.

Kız Kulesi tarihte bir çok farklı amaçla kullanılmıştır. Hakkında bir çok efsane ve hikaye bulunan Kız Kulesi’nin tarihini ve özelliklerini birlikte inceleyelim.


Kız Kulesi’nin Tarihi

Bazı tarihçilere göre Kız Kulesi ilk olarak deniz ticaretinde kullanılmak amacıyla bir gümrük noktası olarak kuruldu. Burayı kuran ise Atinalı bir komutandır.

Kız Kulesi ve Roma Devri

Yüzyıllar sonra şehrin adı Konstantinopolis oldu ve Boğaz’ın üzerindeki bu kayalıklara ilk kule dikildi. Tarihçilere göre ilk kuleyi yaptıran kişi, İmparator Manuel Komnenos’tur (1143 – 1180).

İmparator Manuel bu kuleyi şu amaç için yaptırır: İstanbul Boğazı’nı denetim altına almak. Hatta kule ile Avrupa sahili arasına kalın bir zincirin çekildiği biliniyor.

Roma devrinde kule bazen sürgün ve tecrit yeri olarak kullanılmıştır. Roma halkı kule hakkında pek çok hikaye anlatmış ve efsaneler türetmiştir.


Osmanlı’da Kız Kulesi

Osmanlılar, en güçlü olduğu dönemde İstanbul’u alarak Kız Kulesi’ne de sahip oldular.

Fatih Sultan Mehmet’in emri ile burada bir kule yapıldı. Bu kulenin ne amaçla yapıldığı tam olarak belli değil. 1509 yılında gerçekleşen İstanbul depreminde zarar gören kule, dönemin meşhur mimarı Hayrettin tarafından onarıldı.

Yaklaşık 200 yıl sonra bu kule fener olarak kullanılmaya başlandı. Bu sefer de kandil yağı sebebiyle kule tutuştu ve yandı.

Osmanlı döneminde Kız Kulesi, dini ve diplomatik törenler için de kullanıldı. Kuleden top atışları yapıldığı biliniyor. Osmanlı sultanlarından 1. Abdülhamit, Kız Kulesi’nde dalga seslerini dinleyerek istirahat edermiş. 1. Mahmut ise rüşvet aldığı iddia edilen bir saray görevlisini Kız Kulesi’nde idam ettirmiştir.

19.yy’da İstanbul’da baş gösteren veba salgınında da Kız Kulesi tecrit merkezi olarak kullanılmıştır.


Cumhuriyet ve Kız Kulesi

Osmanlı’nın son yıllarında Kız Kulesi deniz feneri olarak kullanılıyordu. 1980’lerin başında ise askeri amaçlı radar istasyonu olarak kullanıldı.

Günümüzde seyir mekanı ve restoran olarak hizmet vermektedir. Kız Kulesi’ne gidiş ücretlidir.


Kız Kulesi’nin Hikayesi ve Efsaneleri

Hero ve Leandros Efsanesi

Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’in rahibelerinden birisi olan Hero, Kız Kulesi’nde çalışmaktadır. Hero’nun mesleği gereği erkeklerle ilişkisi yoktur ve aşık olması yasaktır.

Bir törene katılmak için sahile çıkan Hero, burada Leandros adında bir rahip görür ve ona ilk aşık olur. Rahip Leandros da aynı duygulara kapılır.

Hero ve Leandros’un görüşebilmelerinin tek yolu, Leandros’un boğazın sularında yüzerek geceleri kuleye gitmesidir. Hero geceleri sevgilisine yol göstermek amacıyla fener yakar. Leandros bu fenerin ışığını takip ederek karanlık denizde yolunu bulur.

Bir gece, Hero’nun sevgilisine yol göstermesi için yaktığı fener söner. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros Boğaz’un sularında boğularak ölür. Efsaneye göre bu ölüme şahit olan Rahibe Hero, yaşadığı acıya dayanamaz ve kendini sulara bırakarak intihar eder.

Bu efsaneye dayanarak Romalılar burayı, Leandros Kulesi olarak adlandırmışlar.


Sepetteki Zehirli Yılan Efsanesi

Bir efsanede ise sepetle birlikte kuleye gelen zehirli bir yılan anlatılır.

Eski çağlarda Romalı bir imparatora, falcılar tarafından eşinin öleceği söylenir. O da kraliçesini korumak için Kız Kulesi’ne yerleştirir. Kendisinden ve özel hizmetlilerden başka kimsenin yanına girmesine izin vermez. Yine de kaderin önüne geçemez ve kraliçeye gönderilen yiyecek sepetinin içinden çıkan yılan onu orada sokarak öldürür.

Bu efsanenin bir başka versiyonunda ise Selçuklu Sultanlarından biri, rüyasında kızının bir yılan tarafından öldürüldüğünü görür. Bu rüyadan çok etkilenen sultan, kızını kuleye yerleştirir. Kendisi dahil kimsenin kuleye girmesine izin vermez. Yıllar sonra bu kız hastalanır. Zorlu bir tedavi sonrasında iyileşir. Bunun üzerine pek çok farklı yerden kuleye hediyeler yollanır, bunların arasında da bir sepet üzüm vardır. Üzüm sepetinin içinde saklanan yılan, o gece genç kızı zehirleyerek ölümüne neden olur.

Battal Gazi Efsanesi

Bir başka Kız Kulesi efsanesi Seyyid Battal Gazi hakkındadır. Battal Gazi, dönemin sultanı olan Harun Reşid’in ordusuyla İstanbul kuşatmasına katılır. Kuşatma başarısız olur ve ordu geri döner. Ama Battal Gazi, Üsküdar’da kalmaya karar verir. Çünkü Üsküdar tekfurunun kızına aşıktır.

Üsküdar tekfuru, imparatorun izniyle kızını kuleye hapsederek onu Battal Gazi’den uzaklaştırmak ister. Ancak Battal Gazi, bir gece Kız Kulesi’ni basar ve tekfurun kızını kaçırır.



Galata Kulesi İle Kız Kulesi’nin Aşkı

İstanbul’un iki ayrı simgesi olan Galata ve Kız kuleleri hakkında olan bu efsaneye göre; Galata Kulesi’nin ruhu Kız Kulesi’ne aşık olur. Kavuşmaları imkansız olan bu iki aşık hakkındaki efsaneyi okumak için Galata Kulesi yazımızı okuyabilirsin.

Kız Kulesi Aktiviteleri

Kız kulesi müze ve kafe & restoran olarak hizmet veriyor.

Kulenin giriş katında restoran ve kafeterya hizmeti, üst katında bulunan kafede ise İstanbul Boğazı manzaralı yeme içme hizmeti veriliyor.

Kız kulesinin üst katındaki kafede 360 derece Boğaz manzarasında yeme içme keyfi sürebilirsiniz. Burada özel günleriniz için maksimum 16 kişilik organizasyonlar düzenlenebiliyor.

Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri

Kız Kulesi her gün 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Kız Kulesi için giriş ücreti yetişkin kişi başı 30 TL, öğrenci 15 TL’dir.

Galata Kulesi
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Galata Kulesi, İstanbul denince akla ilk gelen sembollerden birisidir. Dünyanın en güzel şehri olan İstanbul’un silüetinin ayrılmaz parçası olan Galata Kulesi’nin tarihini ve kule hakkındaki efsaneleri birlikte inceleyelim.
Pierre Loti
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Pierre Loti Tepesi, İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan bir tepedir. Adını Fransız yazar Louis Marie Julien Viaud’dan alan tepe, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. 1876’da İstanbul’a yerleşen ve burada bir roman yazan, daha sonra ismini Pierre Loti olarak değiştiren Fransız yazar, bugün hala bu turistik tepe ile birlikte anılıyor. Pierre Loti Tepesi, büyülü atmosferi ve muhteşem manzarası ile hayranlık uyandıran bir yer. Eyüp’ten tepeye teleferik ile ulaşabiliyorsunuz ve çevresinde çok sayıda kafe bulunuyor.
eminönü
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Eminönü, İstanbul’un tarihi ve turistik merkezlerindendir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait bir çok tarihi merkez Eminönü’nde bulunuyor. Bu bölge tarihteki tüm medeniyetlerin ilgisini çekmiştir. ‘Eminönü’ ismi ‘gümrüğün önü’ anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında burada Gümrük Emirliği bulunuyordu. Semtin isminin de buradan geldiği düşünülmektedir. Eminönü, İstanbul’un tarihi ve turistik merkezlerindendir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait bir çok tarihi merkez Eminönü’nde bulunuyor. Bu bölge tarihteki tüm medeniyetlerin ilgisini çekmiştir. ‘Eminönü’ ismi ‘gümrüğün önü’ anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında burada Gümrük Emirliği bulunuyordu. Semtin isminin de buradan geldiği düşünülmektedir.
Yerebatan Sarnıcı
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Yerebatan Sarnıcı efsanelere konu olmuş bir yapıdır. İstanbul’un Tarihi Yarımada’sında bulunan Yerebatan Sarnıcı 1500 yıldır ayakta ve tüm gizemi ile dikkat çekmektedir. İstanbul’da gezilecek yerler arasından eşsiz bir yapı olan Yerebatan Sarnıcı, Bizans döneminde inşa edilmiştir. Sultanahmet’te bulunan sarnıç, şehir halkının su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Her yıl binlerce turisti ağırlayan sarnıçta bir çok gizem bulunuyor. Medusa Başları ve Ağlayan Sütun mutlaka görmeniz gereken şeylerdendir.
balat
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Fener semtinden sonra Balat semti başlıyor. Balat İstanbul’un en çok ilgi çeken mahallelerinden biridir. Burası eski bir Yahudi mahallesidir. Önceleri burada Yahudiler yaşıyordu. Balat isminin; Rum dilinde saray anlamına gelen “palation” kelimesinden türediği düşünülmektedir. 15. yüzyılda, İspanya’daki engizisyon mahkemelerinden kaçarak İstanbul’a gelen Sefarad Yahudileri buraya yerleştiler. İstanbul’a Sultan 2. Beyazıt’ın daveti ile gelmişlerdi. Balat’ta Yahudiler, Fener’de Rumlar ve Ayvansaray’da Müslümanlar huzur içinde uzun yıllarca yaşadılar. Buradaki Yahudi topluluklar 1950’lerde başlayan İsrail göçü nedeni ile mahallelerini terkettiler. Balat’ı gezerken mutlaka görmeniz gereken yapılar var. Bu listede o mekanları bulacaksınız.
Vakıf Han
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Sirkeci’deki tek 5 yıldızlı otel olan Legacy Ottoman Otel’in binası oldukça önemli bir tarihe sahiptir. Otel; ihtişamlı görüntüsü, göyüzüne yükselen kubbeleri ve önemli lokasyonu ile gerçekten de ismi gibi ‘efsanevi’ bir yapıdır. Legacy Ottoman Otel’in binası 100 yıllık bir tarihe sahip. Osmanlı’nın son dönemlerine şahitlik yapmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna tanık olmuştur.
Legacy Ottoman
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Legacy Ottoman Otel binası, 1911 yılında Türk Milli Mimarlık akımının baş temsilcisi Mimar Kemaleddin Bey tarafından tasarlandı. 4. Vakıf Han binası olarak inşa edilen bina, Türk resmi mimari yapılarının ilk örneğidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş döneminin ilk mimari eserlerindendir. 20. yüzyılın başlarında bu bölgedeki resmi ofis ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir.
balat
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Balat, İstanbul’un tam merkezinde bulunan küçük bir semt. Balat turu yapmak, İstanbul’un yerli ve yabancı ziyaretçileri için en eğlenceli aktivitelerdendir. Balat bölgesini en güzel şekilde gezmek için, Cibali – Fener – Balat mahallelerini tamamıyla gezmek gerek. Bu yürüyüş rotasında kültür dolu mekanlar, fotoğraf çekebileceğiniz eğlenceli yerler keşfedeceksiniz. Bu yazımızda Cibali ve Fener bölgesini anlatacağız. Bir sonraki içeriğimizde Balat ile ilgili seyahat önerilerini bulacaksınız. Balat gezi rehberini buradan inceleyebilirsiniz.
simit
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Ülkemiz şüphesiz ki, misafirlerine birçok yemek çeşidinin deneyimlenebileceği bir ortam sunuyor. Bu durumun en büyük nedeni binlerce yıl boyunca onlarca medeniyetin bu topraklarda yaşamış olması. Medeniyetler bu topraklardan geçip giderken arkalarında kültürlerini bırakıyorlar. Bu kültürlerden bir tanesi de birbirinden güzel lezzetler. Konu Türkiye olunca bu lezzetlere herhangi bir kafede rastlayabileceğiniz gibi herhangi bir sokakta da rastlayabiliyorsunuz. Osmanlı zamanında sokak lezzetlerinin apayrı bir yeri vardı. Gün doğumuyla kurulan tezgahlar, gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürüyordu. Hizmetkarlar, halk, tüccarlar ve nice gezginler bu seyyar satıcıların sokak lezzetleriyle karınlarını doyuruyorlardı. Ve bu sokak lezzetleri günümüze kadar ulaştı! İşte Osmanlı döneminden günümüze kadar gelebilmiş ve aşina olduğumuz 6 sokak lezzeti.
Mıhlama
By Erhan Kaya 07 Feb, 2022
Osmanlı kültürü gerek varlığı sırasında gerekse sonrasında birçok yönüyle tüm dünyanın ilgisini çeken bir kültürdü. Bu kültürün dikkat çeken bölümlerden bir tanesi de hiç şüphesiz mutfağıydı. Osmanlı’da mutfağın önemini Topkapı Sarayı’nın mutfağının tamı tamına 5250 metrekare olmasından anlayabiliriz aslında. Osmanlı mutfağının dünya mutfakları arasında hatrı sayılır bir yere sahip olmasını ise Anadolu’nun bereketli topraklarına, tarihi zenginliklerine ve farklı kültürlerin etkisine bağlayabiliriz. Kısaca toparlamak gerekirse; Osmanlı’nın zengin mutfağı, daima bu toprakları ziyaret edenleri şaşırttı! Peki, Osmanlı mutfağında ne tür lezzetler vardı? İşte Osmanlı mutfağına ait 8 farklı ve leziz yemek!
More Posts
Share by: